27 Eylül 2023 Çarşamba

Eylül Notları

    Ben gerçekten bir eylül insanı olduğuma karar verdim. Nitekim bu eylül benim açımdan belirsizliğin yoğun olduğu, şansımı fazlaca zorladığım, hastalıklarla haşır neşir olduğum bir ay oldu. Ama yine de eylül ayına karşı duyduğum sevgiyi yok edemedi. 

     Yaz ayının tüm o canlılığı, serkeşliği ve de zeytinyağlılarını ayrı severim o ayrı. Ama böyle eylül ayı gelince doğaya da ruhuma da bir durulma, dinginlik ve huzur hali tesir ediyor. Yine aydınlık günlere uyanıp güneşi bolca tadıyoruz, balkonda kahvaltı keyifleri tam gaz devam ediyor ve fakat güzel bir serinlik de geliyor. Hava bile bir "ohh bee" diyor sanki. "Ne iyi oldu da yolladık Afrika'dan Arabistan'dan gelen çöl sıcaklarını. Gidin ve en az bir sene daha gelmeyin anam. " 

     Bu eylül ayında da yürüyüşlerime özel bir zaman ayırdım. ( Meali: Kızımı babasına bırakıp hoplaya zıplaya kendimi dışarı attım:)) Yürürken podcast dinlemeyi çok severim ve "Anlatamadım" Podcast yayını bebişim oldu adeta. Ayşe Balıbey'i nasıl daha evvel keşfetmemişim dedim. Cidden kadındaki enerji dalga dalga yayılıp beni de pozitif anlamda etkiledi. Hemen takibe aldım kendisini ve Youtube'da Kaan Sekban'la yaptığı "Gömercin Kuşları"  yayınını da yemek yaparken  çok keyifle dinliyorum. Sizlere de öneririm. 

      Gömercin Kuşları demişken... Eskiden sinir olduğum, hoşuma gitmeyen şeyleri ve de insanları ne güzel gömerdim yaa.. Şimdi biraz düşününce herkese ve her şeye hak verebiliyorum. Bu kadar düşünmek de iyi değil mi acaba? Bazen insan sadece hoşuna gitmeyen durum veya kişi hakkında saydırıp "Oh ne güzel konuştum. " rahatlamasına ermek istiyor yani. Bunun da bir dengesi olmalı dostlar.

      Belirsiz bir süreçten geçiyorum ve böyle zamanlarda Miray'la eşimi parka yollayıp rahat rahat yemek yapmak bende inanılmaz bir rahatlama sağlıyor. Soğanları doğramak, sebzeleri doğramak, doğramak...:))

      Benim yemeklerim  beğenilir ama ben genelde bir eksik bulurum. Ama bugünki yaptığım biber dolmasına kaşık atasım geldi bak. Hemen gittim defterime tarifi not ettim. Muhtemelen defterime not ettiğimi dahi unutacağım ama olsun. Tarih attım ki unutulmasın, kocam bir gün unutacak olsa bile tarih hep hatırlatsın :)) Kocam da hep güzel şeyler söyler yemeklerime ama durduk yere atar yapasım mı geldi nedir? :) 

        He bugün biraz da sinirliyim. Hem kendime hem de tanımadığım bir adama. Kocama değil yani :) Miray'la yolda yürürken, ki Miray 2 yaşında bireyselliğini ilan etme çabasında olduğundan benden iki adım geriden geliyordu, bir adamla kadın yanımdan geçti. Adam bana bi değişik baktı sonra eğildi kızımı öptü iki yanağından. Tabi Miray şaşırdı durdu, ben de şaşkınlıktan donakaldım. Çünkü daha önce başıma hiç gelmedi, üstünde dahi düşünmediğim bi konuydu, ama adamın bu kadar rahatça bunu yapabilmiş olmasını anlamadım gerçekten. Ben böyle donakalınca geçip gittiler zaten. Kendi kendime sabahtır kızıp duruyorum. " Beyefendi keşke öncesinde bir sorsaydınız, izin isteseydiniz. " Gibi nezaket cümlesinden daha kaba ifadelere kadar saydırıyorum içimde adama, çünkü adamın bakışı, tavrı o kadar irrite etti ki beni anlatamam. Eylül ayı güzelliğinden konu nerelere geldi diyeceksiniz, haklısınız. Yine de bu eylül kendimi bu tarz insanlara karşı donakalmadan tepki verebilme konusunda eğitmem gerektiğini de öğrendiğim bir ay oldu diyeyim. 

     Belirsizlik bulutlarının açılıp güneşin kendisini gösterdiği, rüzgarının kasvetli duygularınızı sizden alıp uzaklara götürdüğü, güzel lezzetler deneyimlediğiniz, tanımadığı insanların kişisel alanına küstahça giren  insanlarla yolunuzun kesişmediği günleriniz, Eylül'leriniz olsun dostlar :) 
      
       
       

16 yorum:

  1. Sanırım büyüyoruz ve büyüdükçe empati yeteneğimiz de bizimle büyüyor. Bu aralar sıklıkla "benim ayakkabılarımı giymeden, benim yolumda yürümeden, beni yargılama" sözü geliyor aklıma. Bende herkese herşeye hak verir durumdayım yani yalnzı değilsin arkadaşım. :)
    Yaz mevsiminden NEFRET ediyorum. Ay gerçekten asla sevemeyeceğim sanırım bu sene bir durayım önyargısız bir değerlendireyim dedim ama şıpıdık şıpıdık bir yerlerimden ter akarken önyargı falana unuttum gitti. :D
    En sevdiğim havaların keyfini kreş kapısında homofis stili çalışarak çıkarıyorum diyelim, güneş yüzü gördüğüm yok.
    Seninle beraber bende o kadar çok sinirlendim ki ay adamı bulsam elimdeki ağır çantayı kafasına tak diye indireceğim. Nasıl kendilerine bunu hak görebiliyorlar ya, kimsin sen kimsin diye adama böğüresim geldi. Sana biraz çemkirme ve olay çıkarma konusunda ders vermeyi teklif ediyorum. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy kesinlikle böyle bir derse ihtiyacım var, kendime çok kızdım. İçimde kaldı veremediğim tepkiler. O anı sürekli zihnimde başa sarıp şöyle yapmalı böyle demeliydim diyip duruyorum. Çevremizdeki insanlar da bizim gibi hassasiyetleri olan kişiler olunca böyle olaylar yaşayınca afallayıp kalıyorum galiba, dünya bizim çevremizden ibaret değil ve çemkirmeyi bilmek önemli bir gereklilik.
      O sözü ben de çok severim ve gerçekten de büyüyoruz galiba. :)
      Bu arada ben de bir Adana'lı olarak yaz mevsimini eskiden hiç sevmezdim. Ne zaman Bursa'ya geldim, biraz daha sevilebilir buldum. O terleme olayından ben de hiç hazzetmiyorum :)

      Sil
    2. Önümüzdeki yaza koltukaltı botoksu ile ciddi düşünüyorum. Ay ben Adana'da yaşasam ne yapardım bilemedim. Şimdiye kadar en çok Konya'da ikamet ettiğim dönem yazdan keyif aldım diyebilirim sıcak ama nem yok ne büyük nimet. :)

      Sil
    3. Sayende ben de keşfettim koltukaltı botoksunu, çok mantıklı 😅 Konya da güzel de bozkır bana göre değil ya. Orman olsun, deniz olsun istiyorum ve nem olsa da katlanılır kılıyor sanki 😆

      Sil
  2. "Eylül insanı olmak " güzel bir deyiş. Ben sanırım Mayıs insanıyım. İnsanın kendini daha iyi hissettiği, daha enerjik olduğu, dünyaya bir başka gözle baktığı zaman dilimleri...
    Güzel bir yazıydı, severek okudum.
    Yemek yapmayı sevmek güzeldir ama o güzelliklerin beğeni alması tüm yorgunluğa değer. Rahmetli babam "Hiçbiriniz anneniz gibi güzel iç pilâv yapamazsınız " derdi. Yapsak da hepimiz hak verirdik. Halâ tadı damağımda.
    Sevgiyle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazımın sizi bu güzel anlara götürmesi ve bizimle de paylaşmanız benim için mutluluk verici :)) Tat ve kokunun psikolojik hafızamızda yer ettiğine inanıyorum ve evet çocuğum da ilerde duyduğu bi konuda çocukluğunun mutlu huzurlu anlarına gitsin, o an her ne yaşıyorsa kendisini daha güçlü hissetsin gibi hayallerim var :) Bu sebeple sofraya çok önem veriyorum. Mayıs ayı için söylediklerinize kesinlikle katılıyorum. Baharlar iyi ediyor bizi bence :)) Yazımı beğenmenize çok sevindim, teşekkürler değerli yorumunuz için ❤

      Sil
  3. Benim kızımın adı da Miray Sâre. O adamın o şekilde izinsiz, sorgusuz sualsiz öpmesi gerçekten çok çok ayıp. Biz tanıdıklarımızın çocuğunu bile neredeyse izin alarak seviyoruz artık son dönemlerde.

    Aman dikkat!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizin kızınızın ismi de ne hoş :) Çok haklısınız, düşündükçe halen sinir oluyorum. Nasıl ki bir yetişkini yol ortasında pat diye öpemezsin, bebekler ya da çocuklar için de öyle bakmalısın olaya. Kişisel sınırlara saygı duymak konusunda toplumsal bir eğitime ihtiyacımız var belli ki.

      Sil
  4. bazen olaylar karşısında basiretimiz bağlanır ve olay akışta bir yerlerde sürekli beynımızde tekrar eder durur bir kere kendinizde buna izin vermeyin veremediğiniz tepkiler karşısında kendinize kızmayın doğrusu şu ki etik ahlak gereği yabancı birinin gelip kızınızı masum bir niyetle dahi olsa öpeceğini tahmin edemezdiniz. Ama artık bu da bir tecrübe süzgecinden geçti artık biri kızınıza yaklaştığında tepki vermej için hazırsınız çünkü buna bağışıklığınız var artık. Masum meleğım Miray eminim o da hem korkmuş hemde anlamamıştır olan biteni canım beniiimmm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel söylediniz, gerçekten söylediğiniz gibi bir süre zihnimde tekrar edip durdu olay ve tecrübeyi ben de çok önemsiyorum. Bi daha aynı şeyi yapma gafletinde bulunan kişi yandı 😅 Miray kuşumla size kocaman sevgiler gönderiyoruz ❤

      Sil
  5. öyle anlar olur ve hep öyle kalınır malesef.konu çocuk olunca ne desen haklısın.Kimseyi yargılamamaya ayrıca özen gösteririm o cepte ama herkese hak verdiğim yaşlardan,yok ya herkes herşeyin farkında bayada çatır çatır bile isteye yapıyorlara geldim ben 40lara doğru.Bakalım sizinki nereye gider.bu arada refikanın youtube kanalında bir biber dolması tarifi var garanti parmak yedirtir.
    enerjinizi sevdim podcasti not ettim sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh Refika benim göz bebeklerimden ve kesinlikle biber dolması tarifine de bakacağım. 30'ları yeni tadıyorum ama dediğiniz gibi her yeni yaşta insan başka bir versiyonuna dönüşüyor. Güzel yorumunuz için teşekkür ederim, çok sevgiler ❤🌸

      Sil
  6. ekim nasıl gidiyoooo :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahhaha geliyor yazı şimdi :)) ❤

      Sil
  7. Doğramak kesin rahatlatıyor seni :)

    YanıtlaSil