21 Aralık 2023 Perşembe

Seçimlerim Başka Türlü Olsaydı Hayatım Nasıl Olurdu?

    Yaşamın bir noktasında bulunduğun noktayı ve seni o noktaya getiren seçimlerini değerlendirirken buluyorsun kendini. Ve tabi şu soru seni meşgul etmeye başlıyor: " Onu değil de bunu seçseydim acaba nasıl bir yaşamım olurdu? Şu an nerede ve nasıl bir insan olurdum? "

    Seçimlerimiz ve hayatımıza olan getirileri, kendimizin başka türlü versiyonlarını da gündeme getirirdi hiç şüphesiz. Mesela ben lisedeyken asla evlenmeyeceğimi söylerdim. Mesleğimi elime alıp dünyayı gezecek bir planlama yapacaktım. Kendimi hep sırt çantamla o ülkeden o ülkeye, o maceradan ötekine atlarken hayal etmek beni aşırı mutlu ediyordu. Bu motivasyonla çalıştım derslerime de. Henüz hiçbir ilişkim yokken ilişki insanı olmadığıma karar vermiştim her nedense. 
    
     Sonra hayalimdeki bölümü okudum, mesleğimi elime aldım. Ancak hayatımın o evresinde dünyayı gezme fikri bana sıcak gelmedi. Bekletmeye aldım, belki korktum tek başıma bilmediğim bir ülkeye seyahat etmeye, benle aynı hayali kuran bir arkadaş bulamadım belki yanıma vs vs. Evlilik fikri bana o kadaar uzaktı ki eskiden, gelinlik seçmek filan hiç sevmediğim olaylardı. Evliliği isteyerek gelinliği mecburiyetten seçerken buldum kendimi sonra. Şimdi mesela tam o noktada evliliği istemeseydim yahut hiç evlenmeyeceğim fikrimde diretseydim nasıl olurdu? Bu seçim beni nasıl bir insana dönüştürürdü?

     Ya da sırf bu hayalim nedeniyle düzenli işimi bıraksaydım başka ülkelere gidip başka işlerle meşgul olsaydım bu beni nereye götürürdü? 

      Çok heyecan verici geliyor bana tüm bunlar... Hatta böyle o seçimlerimizin sonrasında da neler olacağını görmek mümkün olsaydı keşke diyorum. Şu anki halimden çok memnunum ama diğer seçenekleri de aşırı merak ediyorum bazen. Kimbilir belki gençlik hayallerimi şimdiki hayatıma adapte etmek mümkün olur zamanla ( Ülke olarak ekonomik durumumuzun düzelmesi şart tabi :)) 

     Şimdi bu tarz konuları siz de merak ediyorsanız ve bu konuda bir şeyler izlemek ya da okumak hoşunuza gidiyorsa size bir film bir de kitap önerim olacak. Elbette sevgili arkadaşlarım buna ekleme yaparlarsa çok mutlu olurum. Zenginleştiririz bu temayı. :) 

Film olarak Mr. Nobody' ye şans vermenizi öneririm. Bu temayı çok mutlu bir havada işlemiyor, aksine sizi sarsan kısımları elbet olacaktır. Ama gerek konuyu işleme şekliyle gerek sonuyla aklınızda yer edecek bir film. 

Kitap olarak da Matt Haig'in Gece Yarısı Kütüphanesi kitabını öneririm. Bu kitap benim sorularımı daha iyi karşılıyor aslında. Kitap akıcılığıyla sizi sıkmadan ve de  yormadan bu soruları çok güzel ele almış. 

Kimbilir belki siz de daha evvel düşündünüz, kiminiz üstünde durdu, kiminiz bu düşünceye kafasını sallayıp zihninde yeni bir düşünce sekmesi açtı. Hepsi kabul :) Konuyu düşünmek isteyen arkadaşlarım için şimdiden iyi seyirler ve iyi okumalar diyorum. :) 

    

14 yorum:

  1. Bu sürekli düşündüğüm bir şeydi. Bu Filmi de bu kitabı da çok severim. Kendimi hep gitmediğim yollar yüzünden pişmanlık duyarken bulurdum. olamadığım tüm o insanların acısını çekerdim. ama sonra bir youtube videosunda bu konu hakkında şuna benzer bi şey diyordu. hangi meslek olursa olsun hangi zenginliğe sahip olursanız olun yaşamın tüm temel taşları aynıdır. sevinmek, üzülmek, aşık olmak. aslında başka insanlarla başka yerlerde de olsan temelde hissettiğn şeyler aynı olacak. belki kocaman niagara şelalesi gördüğün için nefesin kesilecek belkide torosların tepesinde olmadık bi yerden dökülen su kaynağını görünce. ben bu olguyu fark ettiğimde artık olamadığım hayatların hülyasından kurtuldum. bu da bana şu an sahip olduğum yaşam tekdüze bile olsa ona sımsıkı sarılma ve sevme gücü verdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel , ne ince açıklamışsınız. Çok hoşuma gitti yorumunuz. Ben de sizinle aynı şekilde düşünüyorum. Yani şimdiki yaşamımı çok sevip kendimi ait hissetsem de bazen diğer seçenekler beni nereye götürürdü diye sorgularken buluyorum kendimi. Ama dediğiniz gibi her yolda temel taşlar aynı aslında ve her birinde dikenler kadar manzaralar da olacak elbet. Şimdiye sarılmak çok kıymetli. Teşekkür ederim ❤ Çok sevgiler

      Sil
  2. ah ah hepimiz bunu zaman zaman düşünürüz herhalde :) bizi biz yapan seçimlerimiz ama yanlış olanlar daha çok hihihi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen biz mi seçtik kaderimizde yaşamak mı vardı, onu da bilemiyoruz. Bazen her şeyi bildiğimizi ya da kontrol edebileceğimiz yanılgısına da kapılıyoruz sanki Deep'cim :)

      Sil
  3. Ben son zamanlarda çokça bunu düşünüyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumadıysanız "Gece Yarısı Kütüphanesi"ni öneririm :)

      Sil
  4. Gece yarısı kütüphanesi okunacaklarım arasında, Mr Nobody de mecbur bakılacak artık. Bu düşünceler ara sıra geliyor insana fakat bilhassa 40+'da üzerinde tekrar tekrar düşünülmeye başlanıyor, ben de o zamanlardayım, köprüden önce son çıkışta ne atsam heybeye mutlu olurumla başlayıp, ülke gerçeklerinin kafama tokmakla vurmak suretiyle yerime oturttuğu zamanlar ... Yeni buldum blogunuzu, uğrayıp daha çok okumak temennisiyle selam ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel dediniz, özellikle hayatımızdaki önemli kararları verdikten sonraki evrede sorguluyoruz bence de. Ki belki de bu normal ve olması gerekendir kimbilir. İnsan mevcut koşullarda gayet mutluyken de merak edebiliyor bu sorunun cevabını çünkü. Ben de sizi tanımaktan çok mutlu oldum❤

      Sil
  5. son yazımdaki romanı mı okumuştun sen yoksaaaam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deep'cim son yazına şimdi baktım sadece Hizmetçi kitabını okumuşum. Sen hangisini diyorsun, okuyayım onu da ❤😅

      Sil
    2. kitaplar 8 adlı yazıma yorum dapmıştın ve hizmetçi den söz etmiştin, öyle aldım okudum işte, üstte esprili yazmıştım, hatırla diye :) uçurtma dan önce saç örgüsü nü okuuu bi dee :)

      Sil
    3. Hahahah ay benim kafa bir milyon :))) Cansın, tamamdır üstadım önce saç örgüsünü okuyacağım ❤

      Sil
  6. Filmi bilmiyorum hemşirem ama kitabı okudum geçen sene ve çok hoşuma gitmişti. Fıtratında pişmanlık olmayan ve burnu yerden düşse aman ya kalsın ne gerek var diyecek bir insan olarak "şunu şöyle yapsam ne olurdu" diye hiç düşünmüşlüğüm yok. Zaman çok kısa düşünmeye değil yaşamaya odaklanıyorum. Pişmanlığa değil ders almaya... Ama kitaptan keyif almıştım yalan yok. Sonu benim beklediğim sondu. Peki ya sen gittiği bir yerde kalaydı be demiş miydin? :)

    YanıtlaSil
  7. Seninle kitaptan gevezelik etmek çok hoş öncelikle :)) Ben de senin gibi sonunu çok beğendim. Gittiği yerlerde bir olmamışlık hissettim nedense ve sonu bana istediğimi verdi :)) hahahah kendini tanımlama şeklin ilham verici. Ara ara bana da bu sorular gelip gitse de, iyi ki diyorum ben de çokça. Hatalarımla ve sevaplarımla iyi ki ben diyip kendimi öpesim geliyor :)) sonra içimden bir ses diyor ki" Şekerim narsist miyiz biraz? 🤣🤣

    YanıtlaSil