Geçtiğimiz hafta tatile gittik Kuşadası'na. Normalde Fethiye'ye gitmeyi planlarken havaların sıcak olacağını düşünerek rotamızı bu şekilde değiştirmeyi uygun gördük.
Bebeğimizle ilk tatilimiz olacağı için de hem heyecanlı hem meraklı bir parça da kaygılıydım. Ana olunca kaygı da hep ikincil duygun oluyor. Hatta bazen tüm duyguları alt ediyor bu duygu. Neyse ki kaygıyla bir problemim yok. 30 senedir kaygılı bir insanım zaten :)) Alışığız birbirimize. Demem o ki, bebekle tatile çıkmadan evvel tabiki öncesinden araştırma yaptım. Güneş kremi ( elbette temiz içerikli olanından :) , mayosu, deniz ayakkabısı, ateş ölçeri, Calpol'ü, aman sıkılmasın sonra diye oyuncağı, gece uyuturken yardımcı olsun diye kitabı... Derken hanımefendinin eşyaları neredeyse bir bavul etti zaten. Ki kıyafetleri küçük oluyor bu bebelerin, kıyafetlerin fazla yer kaplamadığını da düşünürsek baya baya eşyası varmış yavrumun.
Bu arada siz bu hazırlanma konusunda nasılsınız bilmem, ama ben galiba son dakika insanıyım biraz. Yani genel olarak kafamdaki şeyleri alırım, ütüler, hazırda tutarım. Son gün valize eklerim, unuttuğum bir şey var mı diye de son gün bakmış olurum. Ki genelde unuttuğum bir şey çıkar ve "Hadi dışarı çıkıp şunu alalım !!! " Diye eşimi darlamış olurum. Ki eşim benim tam zıttımdır. O öncesinden her şeyi hazır eder, lüzumlu bulduğu şeylerden iki tane koyar. Son gün sadece dinlenmek ister. Benimleyken bu mümkün olamadığından içten içe bana söylendiğini bilirim. Sonraki günler sesli de dile getirir. Ben de ona hak veririm tabiki yine de " Ama sen genel şeyleri düşünürken ben bir dolu detay düşünüyorum hayatım, biraz da ondan oluyor bunlar. " Diye kendimi savunmaktan da geri durmam, duramam.
Ha ne diyordum? Efendim zor da olsa yola çıkmayı başardık çok şükür. Her şey dahil otel tercih ettik, bebek bakımı devam ettiği müddetçe başka seçenekleri denemeyelim, dinlenelim istedik. İyi de oldu.
Otel güzeldi, Antalya'daki oteller gibi donanımlı değildi ama samimiydi. Çalışanları çok ilgiliydi. Kızım kendiyle aynı yaşta İngiliz bir kız arkadaş edindi. Onlar sayesinde biz de ebeveynler olarak tanışma, çat pat ingilizcemizle konuşma imkanı bulduk. Bu arada bence çocuk gerçekten de sosyalleşme açısından bir fark yaratıyor. ( Sigara içmenin de sosyalleşme aracı olduğunu düşünürüm bu arada, ki ben bu yolu tercih etmiyorum) Onların bu arkadaşlığı otel çalışanlarının da sempatisini kazandı. Onlar da bazı oyunlara dahil oldular , ki Miray bayıldı bu duruma. Tatile gitmeden önce sosyal açıdan çekingen olan evladım, şimdi yolda hoşuna giden herkese öpücük atıyor, göz kırpıyor, el sallıyor filan. Vallahi şaşkınım dostlar.
Ben genelde havuz olayına karşıyımdır, tercih etmem. "Gitmişken denize gireyim, güneşleneyim; havuz her yerde var. " Diyen biriyim. Ancak otelin bulunduğu bölgede deniz pek bir dalgalıydı. Miray korkunca ve bize sıkıca sarılıp asla kucağımızdan inmeyince; mecburen otelin Aquapark bölümündeki bebek havuzu kısmına girdik. Her gün denizi denedik ama her gün hüsranla bebek havuzuna girdik :)) Arada eşimle yer değiştirerek yetişkin havuzuna geçiş yapabildik çok şükür. Hatta yetişkin havuzunda müzikli sporlu bi aktivite yapılıyordu. " Aman elime mi yapışacak ben de az spor yapayım. " Dedim. Aman allahım, ne zor şeymiş meğerse. Sporu filan değil, o deniz makarnasına düğüm atarak yapılan bi kısım vardı. Benim düğümüm her defasında açıldı. Ben bıraktım artık müziğini, hareketleri takip etmeyi filan düğüm atmaya çalıştım. İşte ben orada elendim arkadaşlar, benim makarnam öyle bir şekli reddetti. Ben de havuzda sporu reddetmiş oldum böylece. Zaten sonra Miray beni istedi. Kocam mutlu ayrıldı gruptan :))
Tatilin üçüncü günü kızımın ateşi çıktı. Eşimle nöbetleşe bakarak bir gün içerisinde ateş konusunu çözdüğümüzü düşündük. Normal tatilimize devam ediyoruz tabiki bir yandan. Ateş yüksek olmayıp çocuğun genel hali de iyi olunca bir rahatlık oluyor insanda. Ama gör, ben kendi içimde nasıl triplerdeyim. "Bebeğimin ilk ateşi çıktığında nasıl panik olmuştum, şimdi nasıl sakin bir şekilde yaklaşabiliyorum olaylara. " Filan diyorum, aynada panik olan yanıma göz kırpıyorum. " Gör bak nasıl ana olunuyormuş" Diyorum. Eşimle de farkındalığımı paylaşıyorum ki o da ebeveynlik konusunda kendisine point versin. Böyle de empatik bir eşim çünkü. Bu şekil güzelce, başka sorun olmadan tatili bitirdik. Döneceğimiz gün bende bir boğaz ağrısı başladı." Klimadandır, geçer nasılsa. " Dedim. Eve geldik, bildiğin dünyayı flu görüyorum. Böyle otomatik pilotta iş yapıyorum ama kafamda her şey bulanık. "Yolculuk yordu, sabaha düzelir. " Dedim. Düzelmedi arkadaşlar. Daha da kötü oldum. Dahası Miray da benim gibi hasta. Öksürük, boğaz ağrısı, baş ağrısı filan derken baya zorlu günler geçiriyorum.
Bu şekil dolaşıyorum etrafta bak. Akşam ben öksürüyorum, Miray burnunu çekiyor. Eşim de gülmek istiyor ama kendisini zor tutuyormuş gibi telefonuna bakıyor. "Söyle söyle, neye gülüyorsun içten içe? " Dedim. " Tatildeyken hastalık işini hallettik diye nasıl havalara girmiştik, şu hale bak. Ona gülüyorum. " Dedi. Ben de onunla birlikte gülmeye çalıştım tabi. Sonra gülemedim, öksürük krizine girdim çünkü. Şimdi de aynı sebepten uyuyamıyorum. O sebeple kendinize iyi bakın, klimaya da salgına da dikkat edin arkadaşlar.
Aklınızda bulunsun klimanın en güzel kullanımı: dış sıcaklık -5 C'dir. Çarpmaz kolay kolay.
YanıtlaSilTeşekkür ederim verdiğiniz bilgi için, dikkate alacağım kesinlikle ☺
SilSigaranın kesinlikle bir sosyalleşme aracı olduğunu düşünüyorum ve bir Yeşilaycı olarak bu şekilde sosyalleşemiyor olmak beni bazen sinir ediyor. :D
YanıtlaSilÇocuk da sosyalleşmek için ikinci bir etken, en olmadık yerlerde kendini bir sohbetin içinde buluveriyorsun. :D
Deneyimli anadan naçizane öneri olarak da şunu demek isterim. Çocuğu havuzlu tatile götürmeden önce güzel içerikli bir bağışıklık güçlendirici kullanmakta fayda var. Ben genelde on gün öncesinden vermeye başlıyorum. Tatillerde mutlaka yanınızda probiyotik olsun. Bu tatillerde çocuklar sıklıkla ishal olur. Bir de ben havuza girdiği her gün umca veriyorum. Genelde her havuz sonrası çocuğum boğaz enfeksiyonu oluyordu. Bu sene tüm bu önlerle hastalıksız götürüp getirdim. Burnu bile akmadı. :) Hadi bakalım seneye çok daha iyisi olsun diyorum.
Sevgiler. :)
Sigara konusundaki duruşum aynı senin gibi. Hem Yeşilaycıyım hem de bu yolla sosyalleşememek bazen çok can sıkıcı oluyor :)) Ay ne güzel tavsiyeler bunlar, kesinlikle dikkate alacağım. Önümüzde daha memleket ziyaretleri var çünkü 😅 Deneyimli güzel analarımız iyi ki varlar, çok kalp 😍
Silgeçmiş olsun :) pek keyifli anlatıyorsun :)
YanıtlaSilYazarken hasta kafayla pek anlamamıştım ama sonradan ben de hasta ama keyifli olduğumu fark ettim :)) Çok şükür geçti, önümüzde mevsim geçişi hastalıkları var. Aman dikkat edelim 🙏🌸
Sil