Olan Olayları Kabul Etmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Olan Olayları Kabul Etmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Aralık 2024 Pazartesi

Garipliklerin Başıma Aynı Günde Gelme Hadisesi

 



          Nasıl bir giriş yapayım diye düşünürken balkon konuşması yapan bir Merve hayal ettim 🤣🤣🤣 Tamam çok komik değildi, ama güldüm. Bu arada fark ettim de ne zamandır şöyle kendimden geçerek kahkahalar atmıyorum. En son lisede Tolga Çevik programı izlerken yaşardım öyle kahkahadan ağlama anlarını. Yaş aldıkça sadece cildimizin nemi kaybolmuyor, duygularımızın coşkunluğuna da zeval geliyor galiba dostlar, ne dersiniz? 


     Cildimizin nemi demişken.... Gelelim benim güzellik salonu macerama. Efendim güzel bir cumartesi sabahı gazetenin astroloji köşesine bakasım geldi ve o gün saç bakım ve kuaför konusunda şanslı olduğuma inandım. Ve normalde gittiğim evime uzak konumdaki kuaföre değil de çok yakınımdaki bir güzellik salonuna gitmeye cesaret ettim. Perçem kesimiyle ilgili hassasiyetimi şuradan okuyabilirsiniz efem: Saç Deyip Geçmemek Lazım

       Neyse ben yine kendimi tüm bu hassasiyetime  rağmen gaza getirmiş bulundum. :" Saç bu neticede, kökü sende. En kötü ne olabilir? Sen hiçbir şey bilmezken perçem kestin? Ne oldu? Dünyanın sonu değil. " Diyerekten kuaförün yolunu tuttum. 

        Şimdi bu güzellik salonuyla ilgili izlenimlerimi size şöyle aktarmak isterim: Bir kere büyük bir yer değil. Personelin birbiriyle iyi anlaştığı bir durumda sıcacık bir ortam hissiyatı verebilecek büyüklükte. Ama ortamda garip bir hava var. Bir kere tüm kızların kostümü aynı. Bunda sorun yok. Ama herkesin eteğinin belinde bir telsiz var. Kulaklıklar kulakta. Herkes çok havalı iş yapıyor. (Sahibi aşırı estetikli, kahkahasıyla ortamı belirli aralıklarla çınlatan, kendisini çok önemli bir iş kadını gördüğü apaçık bir kadın. ( Sonradan instagramda baktım ve kadının kendisine kimi örnek aldığını buldum arkadaşlar!!!! Başarı tesadüf değildir adındaki videosunu izleyince kendi hayatımı inceden bir sorguladım bile 😅😆) 

       Neyse saçımı kesen beyden ben razıyım. Adam özendi bezendi ve gerçekten güzel bir kesim ortaya çıkardı. Ben böyle " Ohh sonunda evime yakın bir kuaför buldum" Diye sevindirik şekilde kasanın yolunu tutarken, yani iki adım attıktan sonra, işin rengi değişti. Bana dediler ki " Kasım kampanyalarımızdan haberiniz var mı? " Ben de broşürü bir incelemek istedim. " Şöyle oturalım isterseniz. "dedi Burcu Hanım. Ben iki tane işlemi mantıklı buldum ve bilmediğim şeyler de öğrendim. Mesela kirpik  lifting ne demek? Ne işe yarar? Tabi o tür işlere girmek istemedim. Yine de Burcu Hanım bana hepsini teker teker anlattı ve neredeyse bunların hepsine ihtiyacım olduğu yönünde bir etki yarattı bende. Burada garip olan şuydu ki, Burcu hanıma bir soru soruyorum diyelim ki, Burcu hanım cevap vermeden önce Esra Hanım'a (patroniçe)bir sorayım diyor Esra Hanım da hemen camın arkasında oturuyor bu arada, iki sefer kadın gidip gelmek durumunda kalınca artık üçüncü sorumu kendime sakladım ve dedim ki " Tamam şu iki işlemi yaptırmak isterim. " Sonra beni kasaya yönlendirdiler ve önce İbana atar mısınız dediler. " Atamam" Dedim. Sonra bana " O zaman sizi şöyle alalım. " dediler. Orada çalışan bir kadın önüme düştü ben zannediyorum post cihazı dışarıda oraya gidiyoruz. Kadın dedi ki "Sizi arabayla hemen şuradaki ATM'ye götüreceğim. Oradan çekersiniz. Nakit almış oluruz. " Arabanın önünde şuurum durdu arkadaşlar. Açıkçası ben şuurumu hangi noktada kaybettim, onu da bilmiyorum. " E ama gerek yoktu buna. " Filan diye söyleyecek oldum ama kızın çok tatlı bir şekilde hemen şurası demesine " E iyi tamam madem" Dedim. Neyse ATM' ye gittik. Parayı çekeceğim sırada, kuaföre gitmeden hemen önce para çektiğim ATM bana kartın sorunlu olduğu uyarısını verdi. Artık burada şuurum yerine geldi bence ve " Napıyorum ben ya?" Dedim. " Yani bu bir işaret filan olmalı artık" Diye düşündüm. Kadına döndüm ve :" Kart sorunlu uyarısı veriyor. Ben saç kesim paramı size elden vereyim. Artık diğer işlem için de düşünür sonra değerlendiririm. " Dedim. Kadın "Bir dakika lütfen" Diyerek patroniçeyi aradı ve " Yalnız kampanya sınırlı sayıdaymış. Yani daha sonra bu fırsatı bulamayabilirsiniz. " Dedi. " Sorun yok" Dedim. Bu sefer " O zaman tekrar dönelim post cihazından çekelim" Dediler. " Yani gerçekten ben ne yaşadığımı anlamadığım bir noktadayım. Madem çalışan bir post cihazı vardı beni ne demeye bu kadar yoruyorsunuz? Lütfen siz kesim paranızı alın artık ve bu konu kapansın. " Dedim. Kadına parayı uzattım. Hala diyor ki " 50 tl para üstünü size şimdi veremiyorum. İsterseniz gidelim orada vereyim. Hem siz de yapılacak işlemlerin ücretini verebilirsiniz. " " Ayy yok artık ben gelmeyeyim. " Dedim ve oradan can havliyle kaçtım arkadaşlar. Eve dönüş yolunda kendimi sorguladım, şuurumun nerede olduğunu, kafa karışıklığımı anlamlandırmaya çalıştım. Tam evime yakın bir kuaför bulmuşken olan olaya ah vah ettim. 🤣

  Bitti mi, bitmedi? 

      Güne böyle garip başladım ve bu garip hissiyatla bitirmeyelim bu güneşli günü dedim, dışarı çıktık. Otoparkta arabanın anahtarını vermemiz gerekiyordu, her zamanki gittiğimiz otopark olduğu için şüphesiz teslim ettik anahtarı ve gidip gezdik güzel güzel. Dönüşte arabanın yanına geldik ve ne oldu dersiniz? Arabanın anahtarı yok. Bildiğin yok. Orada çalışan adam bizim anahtarı aldıktan sonra başka bir aracı park etmek için ona binmiş ve bizim anahtarı da o araçta unutmuş. Bu hafta bu ikinci vakaymış.( Bence adam alkollüydü) Biz tabi bu hikayeyi orada çalışan diğer adam bizi eve bırakırken öğrendik. Yani adamın özürlerini Yaprak Dökümü'ndeki Ali Rıza Bey'in suskun ciddiyetiyle dinledim ve cevap vermedim. ( Bu karakteri de hiç sevmem ama bu tarz durumlarda aklıma O geliyor. Nedeğnnn?! :)) 

Sözün özü arkadaşlar, 
Bazen böyle garip günler yaşanır. Hiç inanmadığını söylediğin halde astroloji haberine inanasın gelir bir sabah. Kibar olmakla net bir "Hayır" demek arasındaki o ince çizgide şuurunu yitiriverirsin bazen. Ne yaşadığını çözümlemeye çalışırken, bir güzellik merkezi patroniçesinin başarı videosunu izlerken bulursun kendini ve sorgularsın özgüvenini. Bazı günler evde kalmak içindir ama sen talihi tersine çevirmeye inat edersin. Çünkü senin neyin eksiktir Esra Hanım'dan, öyle değil mi? Ve yine öğrenirsin ki, bazen senin araba anahtarının kaderi bile başkasının ellerindedir. Ve sen aynı günün akşamı, artık ikinci kez bilmediğin bir arabada otururken, Ali Rıza Bey'i hiç olmadığı kadar anladığını fark edersin. Hayat bazen böyledir.