20 Kasım 2023 Pazartesi

"Hayır" lı Günler



     Gün içerisinde zaman buldukça uğradığım, uğradığımda siz değerli dostlarımın yazılarını okudukça mutlu olduğum, kimi zaman yorum yapabildiğim kimi zaman çok istesem de bir yazının bütününü dahi okuyamadan sonraya bırakmak zorunda kaldığım, evet evet annelik mesaime giriş yapacağım burada, Shakira kemerlerinizi bağlayın başlıyorum :)) 
     
     Efendim daha önce dersini görmüştük, duymuştuk, sevgili annelerin gözü yaşlı (özlemden değil hee) andığı, psikoloji bilim dünyasının "Aman efendim kriz demeyelim fırsatlar diyelim. " Dediği ki muhtemelen bunu diyenin bir erkek olduğunu düşündüğüm dönemdeyiz: Kızımın 2 yaş evresindeyiz. 

      Bak yeminle söylüyorum ben dünyada bu kadar "I ıh" "Hayır" ı ve bunları ifade eden envai çeşit beden dilli iletişimi duyduğum bir dönem yaşamadım. Henüz tam anlamıyla kelimeleri söyleyemiyor, kimisini yutuyor kendi dilinde çok güzel uzun uzun anlatıyor. Hani " Anneler anlar çocuğunun dilinden. " Derler. Bazen böyle bana bakarak uzun uzun bir şeyler anlatıyor, misafirler de bana bakıyor: " Ne dedi?" diye. Vallahi anlamıyorum dostlar. " Aaa sen oyun hamurlarınla şimdi de yıldız yapmak istersin değil mi? " Diyorum bazen durumu kotarmak için, o küçük parmaklarını gözüme gözüme bir sallıyor :) Hepimiz anlıyoruz bu sefer ne demek istediğini: "Hayır". 

        Eskiden " Dikkat Bebek Var" Diye bi dizi vardı. Orada bebek içten içe konuşur, yetişkinlerle dalga geçerdi. Benim kızım da diyor mudur acaba: " Allah'ım ben kimlerin eline düştüm? Bu şaşkalozlar beni bir türlü anlamadı. Anneme bir şey anlatıyorum o tutuyor başka bir şey söylüyor. Babam desen beni sürekli dans ettirme derdinde şarkı söyleyip duruyor. E ben de arada eğlenmiyor değilim ama çok kızıyorum çok. Babam mutfakta gizli gizli ne yapıyor? Kek mi ooo? Amanııııınn!!!" diye ağlayarak o keki de yiyordur kesin. 

       Bu düşüncelerimi bazen eşimle paylaşıyorum ve iki farklı cevap alıyorum. Bazen kahkaha atıp " Saçmalama aşkım, biz harikayız. Daha ne yapalım? " Diyor. Bazen de kızıma uzun uzun bakıp, duygusal bir moda giriyor. Ben size söyleyeyim, babaların lohusalığı bizimkinden uzun sürüyor :)) 
 
      Bunlar bu sürecin tatlı maceraları diyelim... Gelelim bana... Çalışmaya, dışarıda olup sosyalleşmeye, insanlarla etkileşim içinde olmaya o kadar alışığım ki evde olmak farklı hissettiriyor. Vaktimin çoğunu kızımla geçiriyorum. Kızım öğle uykusundayken spor yapmayı, dizi izlemeyi, kitap okumayı deneyimledim hepsi de kısa sürdü :) Neden? Çünkü uykusu bölününce yanında beni istiyor kızım uykusuna devam edebilmek için. Akşam da o uyuduktan sonra sözde eşimle film izleyecek oluyoruz, hiçbir film bize kalan değerli vaktimizi harcayacak yeterlilikte görünmüyor. E kısa bir dizi izleyelim diyoruz. Böyle ilk bölümden itibaren bizi saran bir yapım bulamıyoruz. İlk bölümde bizi sarmayan diziye de kızım gibi parmak sallayıp iki hayırla yolcu ediyoruz, ya da uyuyakalıyoruz :)) 

    Geçtiğimiz hafta kızkardeşim buradaydı. Sayesinde eşimle uzun zaman sonra bir akşam yemeğine çıkabildik. Onda da sürekli kızımızı konuşurken bulduk kendimizi, fark edince de güldük çok :)) Eve düşen yıldırım gibiler bu bebişler. Onunla birlikte değişir dönüşürken yeni benliklerimizle de tanışıyor gibiyiz  çoğu kez. 
      Şimdi galiba biraz da bunun durgunluğunu yaşıyorum. Duruyorum ve izliyorum. Bebeğimi, kendimi ve eşimi... Öncesinde nasıldık, anne baba olunca nasılız, peki ben kendim olarak ne hissediyorum ve ne bekliyorum yaşantımdan? Kendime daha başka katmak istediğim zenginlikler neler? Ya da eksikliğini hissettiğim bir beceri varsa o ne? Fazla yaptığımda beni yorduğunu gördüğüm davranışım neydi tam olarak? Senin anlayacağın, bu su hiç durmuyor. 



        

     

6 yorum:

  1. Gidişat değişiveriyor birden işte böyle ama güzel yönde tabii ki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım hayatımızdaki yenilikler bizi hep böyle mutlu etsin, böylesine güzel dönüştürsün 🙏❤

      Sil
  2. Allah seni napsın, yaa çok güldüm amaa :) ne güzel bir şey hiç anlaşamamak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen hep gül Deep'cim, sebep olduysam ne mutlu bana :)) Arada sevgi olduğunda anlaşamamak bile tatlı geliyor :)

      Sil
  3. Şarkı bana muhteşem geldi bu sabah... :)
    Bizim oğlan dört yaşında ama çocuk ne zaman hasta olsa kocamın lohusalığı nüksediyor yeniden. :)
    Özlemişim yazılarını, arayı açma.
    Not: Ana olduktan sonra hiçbir dizi ve filmi vaktimi ziyan etmeye layık görememe hastalığından bende muzdaribim, bir reçete bulursan haber eyle. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canımsın, şarkının sana iyi gelmesine çok sevindim :)) Hahhaha aynen, şimdi benim kızım da hasta, eşimin lohusalığı nüksetti. Bir yandan elimde serum fizyolojik kızımı yakalamaya çalışıyorum, bir yandan bu olaya aşırı duygulanan eşime "Sakin ol, istersen önce sende deneyeyim. " Diye kısa süreli çözüm odaklı terapi uyguluyorum. En son " İmdaaat " Diye bağıracağım valla. Ay öyle bir reçetem olursa ilk burada paylaşacağım söz. Elimden geldikçe yazacağım inşallah hemşirem, motive ettin beni bak :))

      Sil