9 Eylül 2014 Salı


          Tim Burton'ın tarzına öyle hayranım ki! İzlediğim her filminde biraz daha seviyorum onu. Bir ünlüyle tanışma şansı verselerdi, Tim Burton aklıma gelen ilk isimlerden olurdu eminim. 
         Bu gece de annemi dinlemeyip, erken uyumadım. Evet, suçluyum. Öte yandan böyle bir filmi izlediğim için de çok mutluyum. Şayet uyusaydım, böyle güzel bir rüyanın içerisinde bulamayabilirdim kendimi. ( Bu da kendimi avutma şeklim olsun )
         Hayalle gerçeği bir arada seven, hayatın içerisinde küçük 'düşleme' anları yaratan ben gibiler için mikemmel bir film kendisi. Evet evet, resimde de görüleceği üzere "Big Fish" ten bahsediyorum.
        Ahh neresinden tutsam da nasıl anlatsam filmi sizlere! Öyle güzel ki. Bende bıraktığı etkiyi sözcüklerimle sizin zihinlerinizde oluşturmak isterdim. Sanki o kuracağım cümlelerin içindeki tüm sözcükler bir anda sihir sözcükleri olacakmış gibi geldi gözümün önüne şimdi. Daha parmaklarım yazarken sihirle uçuşuveren kelimeleri hayal edin :) Ayy ne harika!
       Şey, yine bir şeyler anlatmak isterken, başka yerlere saptım. Bu benim özelliklerimden yalnızca bir tanesi. Alışırsınız zamanla bence. E bi de masalsı bir filmden bahsederken zihnim hemen hayal kurmaya başlıyor, filmin de katkısını unutmayalım.
     Heh, ne diyodum? Tamam tamam, buldum. Bu filmi izlerken bir an olsun sıkılmadım. İzlemeden önceki yorumlara baktığımda filmi sevenlerin olduğu kadar sevmeyenlerin de olduğunu görmüştüm. Galiba yorumlara aldanmamak gerek. Film seçerken unutmamam gerekli notlarımdan birisi de bu olsun. Film daha başlar başlamaz etkisi altına aldı beni. Sanki küçük bir kız olarak yatağımda uzanmışım da masal dinlemeye başlamışım gibi. Sonra oradaki dostumla tanıştım. Kendisi masal anlatan, çılgın, kalbi büsbüyük bi adam :) Film ilerlerken bazen gerçekle masalı karıştırdığınızı hissediyorsunuz. Ama bunun ürkütücü bir yanı da olmuyor. Masal olarak anlatılanın gerçek olduğunu varsaymak istiyorsunuz. Ve aslında evet, inanıyorsunuz. 
     Filmin konusuna girmicem. Daha çok bende uyandırdığı hisleri ve düşünceleri paylaşmak istiyorum sizlerle.
    Yaşadığınız sıradan bir ânı masalsı bir havayla anlatsaydınız, hayal gücünüzün sınırlarını zorlasaydınız acaba ortaya neler çıkardı hiç düşündünüz mü? Şu salonda öylece duran yastığımın benle bir anda konuştuğunu düşünüyorum da, heralde bu inanılmaz olurdu. Bu kendini aldatmak da diil aslında. Hastalık da diil bence. Hayatın o sıradan koşuşturmacasında çareyi çeşitli maddelerde ( sigara, alkol, uyuşturucu vs.) aramaktan daha güzel değil mi?
    Demek istediğim hayal kurarak zenginleştirebileceğimiz dünyamızı çoğu kez renksiz ve soluk hale getiren bizleriz. Biz ve bizim şu her şeye somut çerçeveden bakan kafalarımız. Hayal etmekten, düşlemekten korkar hale geldik sanki. Bir şeye olduğundan daha farklı bakınca dünyamız hepten alt üst olucak gibi yaşıyoruz. "Gerçek, sadece gerçek" diye tuttururken bazen gerçeğin güzel taraflarını görmezden geliyoruz. Sanki gerçek denilen kavram sadece olumsuz şeylerin karşılığıymış gibi aksettiriliyor bizlere. Öyle bir gerçekliği istemiyorum ben!
  Masalın olduğu, özgürce düşleyebileceğim, bazen o hikayelerdeki kahramanı kendim olarak düşünebileceğim her şeyi seviyorum. Her şey aynı sıradanlıkta giderken sabah açtığım bi müzik, öğlen okuduğum bir şiir ve akşamları izlediğim bir film beni zenginleştiriyor adeta. Soluk renkler birden rengarenk cıvıl cıvıl renklere bırakıyor sanki kendini. Öylece uzanırken gözüme saat takılıyor bazen ve saati bir dünya kabul ediyorum. O ibrenin bir salıncak olduğunu ve sallandığımı hayal ediyorum. Her sallanışımda daha farklı yerlere uçabilecekmişim hissi veriyor bazen bu bana. Bu hissi seviyorum. Günlük yaşamıma geri döndüğümde de o özgürlük hissim devam ediyor. Beni kendimin hapishanesinden kurtarıyorum sanki. Gökyüzüne bakma arzusuyla doluyorum sonra. Ahh gökyüzüne sadece gökyüzü diyerek geçmeyin. Kocaman bir deniz sanki o! Ve ona baktıkça içimdeki dalga seslerini hissedebiliyorum kimi zaman. 
  Sadece bir filmin bende uyandırdığı hisler bunlar işte. Gel de sevme şu filmi, gel de sevme Tim Burton'ı. Güzel düşler dilerim herkese :)



                
              

                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder