14 Ocak 2025 Salı

Bir Paragraf

 



        

  "Okuyarak, düşlere dalarak, yazmayı düşünerek, düşüncelerin kaprisli rüzgarına göre akan, tutkulardan arınmış, kültürlü bir hayat sürsem..

 Sıkıntının kıyılarında dolaşacak kadar yavaş, sıkıntıya hiç düşmeyecek kadar iyi  kurulmuş bir  hayat. Heyecanlardan ve düşüncelerden uzak o hayatı, heyecanların düşüncesiyle ve düşüncelerin heyecanıyla yaşasam.

Çiçeklerle çevrili, karanlık bir göl gibi güneşin altına uzansam, altın rengine boyansam. 

Dünyalar dönüp dururken, çiçeklerden bir toz bulutu gibi olsam, bilinmedik bir rüzgarın gün biterken havalandırdığı, alacakaranlığın uyuşukluğunun rastgele yere bıraktığı, daha geniş şekillerin içinde seçilmez olan bir bulut. Ve bunu sevinmeden ve üzülmeden, ama güneşin parlaklığından, yıldızların uzaklığından çıkardığım, kesin bir bilgiyle yapsam.

Bunların dışında hiçbir şey olmasam, hiçbir şey istemesem... Karnı aç dilencinin ezgisi, kör insanın şarkısı, bilinmeyen bir gezginin bıraktığı bir nesne, çölde yüksüz ve amaçsız yürüyen bir kaç devenin bıraktığı izler..."



(Fernando Pessoa- Huzursuzluğun Kitabı, syf. 54)

Gibran Alcocer- İdea 10