9 Aralık 2024 Pazartesi
Garipliklerin Başıma Aynı Günde Gelme Hadisesi
25 Ekim 2024 Cuma
Bazen buraya gelip bir şeyler karalama ihtiyacı duyuyorum. Ancak ülke gündemi o kadar yoğun ki, kendi hayatımdan meseleleri paylaşmak bazen bana çok saçma geliyor. Bu ülkede yaşayan, bu ülke insanı için en güzelini isteyen, çalışan, çabalayan kimseler olarak kendimizi gündemden ayrı tutup nasıl sağlıklı kalacağız onu da bilmiyorum. Bilmiyorum. Uzun zamandır sağlığıma dikkat etmeye çalışan, gluteni azaltan biri olarak bu sabah yaşadığım karbonhidrat atağını açıklayamıyorum. İhtiyacım varmış demek ki diye kendime şefkat gösteresim filan da yok :) Daha dibe batamayız, daha kötüsü artık olmaz dediğimiz her olayda daha kötüsünü duyuyoruz, daha kötüsünü sindiremeden bir diğerine geçiyoruz.
Okulda psikolojik danışmanım. Okula geliyorum ve gençlerle şiddeti konuşalım, düşünelim istiyorum. Akran zorbalığı yaşanmasın diye çeşitli çalışmalar yapıyorum. Gündemden uzak kalmak için gençlerin tiktok dünyasına kendilerini kaptırdıklarını, orada gördükleri ve şaka zannettikleri şiddet olaylarını okulda tekrarlamalarına şahitlik ediyorum. Zorbalık yapan öğrencinin ailesine ulaşmayı denediğimde terk edilmiş bir çocuk buluyorum karşımda. Gerçek anlamda terk edilmiş. Anne baba bırakıp gitmiş, babaanne ve dede bakıyor çocuğa... Deniz yıldızı hikayesini bilirsin, her gün bir öğrenciye bile dokunsam yeter diye okula geliyorum. Sessiz çığlığını duyduğum gençlere yetememenin verdiği tükenmişlikle günü kapatıyorum. Ha bir de, tüm iyi niyetli çalışmalarımı kendi dünyasında kötü görüp karalayan velilerin CİMER şikayetlerine cevap veriyorum. Geçen gün velinin bir tanesi teşekkür etmiş, bak ona şaşırıp duygulandığım doğrudur. Şiddet simülasyonunun içinde gibiyiz. Kimi zaman mağdur hepimiziz.
Ancak 29 Ekim için hazırlıklar yapılıyor okulumda. Az önce gençlerle birlikte bir takım süslemeler yaptık. Hazırlık yaparken sohbet ettik. Anlattılar, gündemden konuştuk, hayatlarından konuştuk. Birlikte olanlara bakma cesareti bulduk. Her şeye rağmen onların gözlerindeki ışıltı var ya, işte o bana "Kalk Merve, silkin ve kendine gel. Daha oyun bitmedi, bitemez." diyor. O ışıltıda tüm karanlığı yok edip ferah bir nefes alabilirmişiz gibi hissediyorum. Tükendiğim yerde güç buluyorum.
Biliyorum sen de yoruldun. Her yeni günde başka birinin yasını tutmaktan...Öfkeni ifade edecek kelimeleri açıkça sarf edemediğin, çaresizlikten ne yapacağını bilemediğin için instagramdan ve çeşitli sosyal medya mecralarından gönderi paylaşmaktan yorgun düştün. Ancak kötülüğün sesi daha yüksek çıkıyor diye sanma ki yalnızsın, azsın. Biz çoğuz. Çoğunluğuz. Bir gün hep birlikte gür sesimizle şarkı söyleyeceğimiz, gençlerimiz çocuklarımız ve kadınlarımızla neşeli günleri kucaklayacağımız günlerimiz de olacak. Bunu 29 Ekim'lere, çocuklara, gençlere, gelecek günlerimize ve kendimize borçluyuz. Kendime dediğim gibi sana da diyorum:
" Kalk, silkin ve kendine gel. Daha oyun bitmedi, böyle bitemez."
16 Eylül 2024 Pazartesi
Babaannemden İnciler
5 Eylül 2024 Perşembe
Küçük , Ölümsüz Bir An
20 Ağustos 2024 Salı
Dipteyim, Sondayım, Depresyondayım
15 Ağustos 2024 Perşembe
Nerede Kalmıştık?
31 Aralık 2023 Pazar
Yeni Yılda Umut Bizimle Olsun
2023... Senenin son gününde ben de bir şeyler yazmak istedim galiba. Günlerim öyle dolu dolu bir şekilde geçiyor ki, bazen ne hissettiğimi ve ne yaşadığımı düşünmeye fırsatım olmuyor. Kafamda bir düşünceyle gelmediğim gibi yazarken düşünmek istiyorum. Düşüncelerim burada kalsınlar, otomatik pilotta yaşarken bana yön versinler de istiyorum.
Bu sene çok zordu be. Tamam zor iyidir, gelişim için bir fırsat doğurur dedik; konfor alanında uzun süre kalmanın olumsuzluklarından bahsettik falan filan da; kardeşim bu kadar üst üste gelir mi bütün felaketler yahu?! Her yıl biterken o seneyi çok kötülemeyeyim sonra daha kötüsü olursa diye bir korku oluyor içimde ve her yeni yılda bu korkum doğrulanıyor sanki. Ülkecek doğal afetiyle, siyasi olaylarıyla, ekonomisiyle, kontrolsüz göçüyle, tüm bunların biz vatandaşların psikolojisine olan negatif etkisiyle; kafayı sıyırdığımızdan sebep mi bilinmez Gülseren Budayıcıoğlu'nun elinin değdiği kasvetli ve de şiddet içerikli televizyon dizileriyle, içimiz şişti biraz magazin bakalım bari dediğimizde de vay anasını sayın seyirciler diyerek ağzımızın açık kaldığı zincirleme suç işleriyle, kara para aklama olaylarıyla, kaybettiğimiz değerlerle, lanet olsun artık bu kadarı da olmaz artık dediklerimizle... Oyyy bit artık be 2023, inşallah senle son bulsun yaşadığımız tüm negatiflikler...
Her zorluk bir şey öğretir insana ya, bence bu ülkede yaşarken en çok da belirsizliğe tahammülü öğreniyoruz. Ânı yaşamayı öğreniyoruz, çünkü elimizde net olan bir o var. Yarın belirsiz, Allah'a emanetiz her anlamda. Böyle negatif bir giriş yaptım ama bu kısmı negatif şekilde söylemiyorum bak. Bence çok önemli bir kazanım bu.
Her durumda mizah yapabilme yeteneğimiz gelişti. Her sansasyonel olay sonrası gir bak sosyal medyaya, ohaa diye şaşırır kızarken birden bir tweete denk gelip gülmeye başlıyorsun.
Almak, parayı biriktirmekten daha makul olduğu için alışverişimiz arttı. Çünkü bilirsin, bugün almadığın güneş kremi bir ay içinde iki katına çıkabilir ve bu durum seni asla şaşırtmayabilir. Fiyat algımız hepten kaybolduğu için satıcılar da bu işten memnunlar bence. Birilerinin de yüzü gülsün yahu :))
Yalnız olmadığımızı biliyoruz öte yandan. Geçenlerde biri "Hevessizleştirildik." Yazmış. Benim hissiyatımın tek kelimelik ifadesi bu olurdu herhalde.
Öte yandan Sabahattin Ali diyor ya :" Perişan haldeyim ama içimde kendimden bile sakladığım bir ümit var. " Diye, İşte içimde kendimden saklayamadığım dolu dizgin ümitlerimin bambaşka hikayeleri var.
Her yeni günde, hele de gün güneşliyse, içime çektiğim nefeste içtiğim suda saklı umut. Kızımın gülüşünde, her yeni gün bana göstermeye çalıştığı sevgisinde, avuçlarımın içindeki küçük parmaklarında gizli... Yorgunluktan tükendiğimde eşimin elime tutuşturduğu bir fincan kahvede, sevdiklerimle birlikte paylaştığım sofralarda gizli...
Zor duygular yaşarken ve bu duygulardan kaçmak istercesine hırsla yürürken denk geldiğim manzarada, tenimi okşayan serin havada gizli...
Balkonda otururken duyduğum çocuk seslerinde ve neşesinde, 100. Yıl Cumhuriyet kutlamaları için karşıdaki okulu canla başla süsleyen ve özenle bu kutlamalar için çalışan öğrencilerde, Atatürk'ün gençliğe hitabesinde ve Atatürk'ün kırmızı çizgimiz olduğunu vurgulayan her olayda gizli....
Güzel bir kitabın ilk paragrafında, yeni keşfettiğim o harika şarkıda, izlerken beni mest eden o filmde gizli... Bir dost sohbetinde, günü olan komşumun beni de düşünüp getirdiği tabakta, bazen tanımadığım birinin tebessümünde gizli...
Umut o kadar değerli bir duygu ki... 2024'ten kendim, sevdiklerim ve siz sevgili dostlarım adına UMUT diliyorum. Bolca umudumuz hayalimiz olsun. Sağlığımız yerinde olsun. Doğal olaylar afetlere dönüşmesin, iyilikler çoğalsın, kötülükler azalsın ya da belasını bulsun. TV'de neşeli programlar, sağlıklı karakter tiplemeleri artsın. Kendimize çok şey kattığımız, gönlümüzü çok yormadan dersimizi aldığımız, bolca güldüğümüz, gülüşünün içimizi ısıttığı insanlarla birlikte olduğumuz bir yıl olsun. Mutlu yıllar! ❤🥳